|
VÜCUT GÜZELLİĞİ
Vücut güzelliği cilt güzelliğiyle orantılıdır.
Önce parmağınızı cildinizde gezdirin. Cildinizin yağlı
bir tabakayla kaplı olduğunu fark edeceksiniz. Bu
tabaka, sebum ve sudan oluşan cildin koruyucu tabakasıdır.
İşte bu koruyucu tabakanın içerisindeki sebum yani yağ
oranı cilt tipinizi belirler.Eğer sebum oranı az ise
cildiniz kuru; fazla ise yağlı; normal ve dengeli ise
normal ve karma cilttir.
Kuru cilt oldukça incedir ve gözenekleri çok küçüktür.
Görünümü mat ve serttir. Dokununca kuru ve pürtüklüdür.
Cilt kendini koruma özelliğini tam olarak yerine
getiremediği için iç ve dış faktörlerden kolayca
etkilenip tahriş olur. Sık sık gerilir, kaşınır,
karıncalanır, çatlar ve soyulur. Banyodan sonra kızarıklıklar
oluşur, sabun ve kireçli su rahatsızlık verir. Fazlasıyla
nemsizdir, günlük bakım kremi kullanılmasına rağmen
hala kuruluk ve gerginlik hissedilir.
Yağlı cilt kalındır ve gözenekleri çıplak gözle
rahatlıkla görülecek kadar genişlemiştir. Rengi
donuk, görünümü yağlı ve parlaktır. Dokununca
kaygandır. Sık sık sivilce ve siyah nokta oluşur.
Makyaj çok çabuk bozulur hatta akar. Oldukça dayanıklıdır,
en geç kırışan cilt türüdür.Karma cilt yağlı ile
kuru arasındaki cilttir; ne yağlı, ne kurudur.Alın,
burun ve çene ( T bölgesi ) yağlı; yanaklar normal
veya kurudur. Yanak bölgesindeki cildin tipi dış
etkenlere bağlı olarak değişebilir.Normal cildin gözenekleri
optimal açıklıktadır. Rengi pembedir. Görünümü
taze ve sağlıklıdır. Dokununca yumuşak ve pürüzsüzdür.
Bir önemli not, cildiniz hangi tipte olursa olsun, fazla
güneşlenme, mevsim değişimleri ve hormonal etkenler
nedeniyle nemsizlik, hassasiyet veya kuruluk gibi
sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda yapmanız
gereken, özel bakım programları uygulamaktır.Cilt bakımı
için önce arındırma yani keselemenin cilt bakımı için
önemi inkar edilemez. Haftada bir kez cildi ölü hücrelerden
korumak için keseleme yapılmalıdır. Bedenin üst kısımlarına
doğru dairesel hareketlerle yapılır. Ardından cilt
mutlaka nemlendirilir. Göğüsler, boyun el ve bacaklar
dış etkilere daha açıktır, her gün bakım ister.
Cildin temel esnekliğini korumak ve ileriki yaşlarda
sarkma ve çizgileri azaltmak için genç yaşlarda
koruyucu ve nemlendiricileri kullanmak gerekir. Cilt hem
sıcak hem soğuktan etkilenir. Nemini yitirir, hassaslaşır
ve kurur. Cildi sağlıklı tutmak için yıl boyunca
nemlendirici kullanmak yararlıdır. Cildin gerilmesiyle
kuruduğunu anında anlayabiliriz.
Vücudun en büyük düşmanı selülitlerdir. Genç yaşlı,
şişman zayıf fark etmez. Her kadında oluşur. Selülit,
kısaca, derideki yapının bozulup, yağ dokularının
su, tuz ve metabolizma atığı maddelerle dolarak şişmesi
anlamına geliyor. Bu durum, lenf ve hücrelerarası sıvının
birikmesine yol açıyor ve deriyi "portakal kabuğu"
görünümüne büründürüyor. Dolaşım bozukluğu,
kalıtım, yaş, cinsiyet, hormonal düzensizlik,
hareketsizlik, iklim koşulları, psikolojik etkenler
gibi pek çok oluşum nedeni var. Sağlıklı beslenme,
spor yapma, gerekirse koruyucu kremlerle selülitle savaşılır.
Selülit sağlıkla orantılıdır.
Yeterli uyuyun : Uyku sırasında
enerji yenilenir, zehirli maddeler vücuttan atılır,
dokuların beslenmesi düzelir ve hücre metabolizması
normale döner.Stresli olmayınStresliyken vücut insulin
salgılar. Bu durum vücutta yağ ve şeker birikimine
yol açar.
Kilonuzu sabit tutun : Sık aralıklarla
yüksek miktarda kilo alıp vermek deride esneklik kaybına
neden olur. Bu durum deri yapısını bozar ve selülit
oluşumuna zemin hazırlar.
Gelişigüzel ilaç kullanmayın : Özellikle
idrar söktürücü ve müshil ilaçlarını doktor
tavsiyesi ile kullanın. Selülit, vücuttaki su-tuz
dengesi değişikliklerine son derece duyarlıdır. İlaçların
kötü kullanımı bu dengeyi bozabilir.Güneşlenirken
dikkatli olun.Fazla güneşlenmek cildin yaşlanmasına
ve direncinin azalmasına neden olur. Sıcak saatlerde (12-16
arası) güneşlenmeyin ve mutlaka güneşten koruyucu
bir ürün kullanın.Kan dolaşımını engelleyen
nedenlerden uzak durun.Kan dolaşımındaki yavaşlamalar
ve düzen bozuklukları selülitin oluşmasında çok
etkilidir. Bu yüzden:
- Vücudunuzu çok sıkan giysiler giymeyin.
- Sürekli yüksek topuk kullanmayın.
- Kambur durmayın.
- Kabızlık sorununuz varsa tedavi olun.
İyi soluk alıp verin: Göğsünüzü
iyice şişirerek burnunuzdan derin ve yavaşça soluk alın
ve yine burnunuzdan yavaşça geri verin. Dokuların bol
oksijenle dolması, yanma işlemini hızlandırarak
zehirli maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır,
selüliti engeller.
Aromaterapi yapın : Selüliti
engellemeye yarayacak en etkili yağ özleri greyfurt,
portakal ve limon yağlarıdır. Çok konsantre oldukları
için sadece 2 ya da 3 damla uygulayın.Haftada 1 kez, vücudun
üst kısımlarına doğru ve dairesel hareketlerle yapılmalıdır.
Dirsek, diz, kol, kalçaların üst kısımları gibi vücudun
pürtüklü bölümlerinde ısrarcı olunması, buna karşın
göğüsler, boyun gibi hassas bölümlerine uygulanmaması
gerekir.
Günde en az 1,5 litre su için : Su,
hem vücudu zehirli atıklardan temizler hem de selülitli
dokulardaki tuzu atarak bu dokuları temizler.
Tuzu azaltın : Tuz ve sucuk, sosis
gibi tuzlu yiyecekler dokularda su tutulmasına neden
olur.
Proteinli gıdaları tercih edin :
Protein yönünden zengin yiyecekleri sindirme sırasında
vücut fazla enerji harcar. Bu da sağladıkları
kaloriyi azaltır.
Bol bol meyve ve yeşil sebze yiyin :
Meyve ve yeşil sebzeler dokulardaki zehirli artıkların
atılmasında son derece etkilidir.
Patates, pirinç gibi nişastalı yiyeceklerle yağlı
yiyecekleri bir arada yemeyin.Nişasta fazla miktarda
insulin salgılanmasına neden olur bu da yağların
organizma içine iyice yerleşmesine yol açar....Ve
tahmin edeceğiniz gibi,
Yemek aralarında atıştırmayın.
Sigara, kahve, alkol, gazlı ve kolalı içecekler içmeyin.
Çikolata, kuruyemiş, muz, yağlı, bol salçalı ve
baharatlı yiyecekler yemeyin.
Selülitle savaşmakta kararlıysanız mutlaka düzenli
spor yapmalısınız. Haftada bir kez 2 saat yürümek
yerine, her gün 45 dakika yürümek çok daha faydalıdır.
Selülite karşı en etkili sporlar, yürüyüş, yüzme,
jimnastik gibi kan dolaşımını artıracak, bacak ve
kalçalarınızı kuvvetlendirecek özellikte olanlardır.
Eğer spor yapmaya hiç vaktim yok diyorsanız, işte
size akşamları evinizde uygulayabileceğiniz iki
egzersiz:
- Yan yatın, kolunuzu başınızın altına koyun,
dizlerinizi vücudunuza dik açı yapacak şekilde bükün
ve bacaklarınızla dairesel hareketler yapın.
- Sırt üstü yatın, dizlerinizi bükün, karnınızı
içinize çekin, bedeninizin üst kısmını kaldırarak
ayak bileklerinizi tutmaya çalışın.
Spordan sonra mutlaka banyo yapın ya da duş alın
: Banyoda 37°C den fazla su sıcaklığı kullanmamaya
gayret edin. Spor sonrası vaktiniz varsa, banyonuzu ılık
suyla doldurun ve ayaklarınızı uzatacak şekilde
oturup kalçalarınızdan baldırlarınıza doğru soğuk
duş tutun.
Arındırma (keseleme) vücut bakımının önemli bir
etabıdır Cilt bakımı öncelikle güneş ışınlarından
korumayla başlar. Güneş ışınlarının en güçlü
olduğu, sabah 10.00 ile 15.00 arasındaki saatlerde güneş
ışınları ile direkt temastan kaçınınız.Geniş
kenarlı bir şapka kullanınız ve güneş ışınlarını
engelleyen giysiler giyiniz. Islak T-shirt-lerin ve bir
çok hafif giysinin güneş ışınlarını geçirdiğini
unutmayınız. UV (ultraviyole) ışınlarını süzen
bir güneş gözlüğü kullanın. Mutlaka güneş ışınlarına
karşı en az 15 SPF (sun protecting factor = güneş
engelleme faktörü) lik koruma sağlayan cilt ürünleri
kullanınız. Bu ürünleri güneşle temasınızdan 30
dakika kadar önce uygulamaya özen gösteriniz.Kış
veya soğuk dönemlerde de uzun süreler güneşe çıkmak
özellikle cilt kanserleri açısından risk oluşturur.
Güneş ışınlarına karşı korumanızı bu
dönemlerde de sürdürün .
Siyah cilt rengine sahip insanların ciltlerinde sadece
melanin pigmentinin daha fazla olduğunu ve o ciltlerde
de kanser olabileceğini unutmayınız.Özellikle yaz
aylarında, bir an önce yanmış bir cilde sahip olmak için
kullanılan, yanma hızlandırıcı ürünlerden kaçınınızYanma
hızlandırıcı ürünlerin, sadece yanık bir ten sağladığını
ve ciltte UV koruması yapmadığını, ciltte kırışıklıklara
ve kurumaya neden olduğunu unutmayınız.
SAÇLAR
/images/line.gif)
Saçlar canlı yapılardır. Köklerini
kaybederler ise canlılıklarını da kaybederler. Normal bir kafanın saçlı
derisinde 100.000-150.000 saç teli vardır. Saçın yapısındaki keratin,
tırnaklarımızın da ana maddesidir. Kıl kökleri sadece el avuçlarında ve
ayak tabanlarında yer almaz. Kıl kökü yapısı bazı ufak farklar gösterse
de genel olarak tüm memelilerde aynı karakteristikleri taşır. Bir kıl
kökü, epiderm ve dermanın ortaklaşa yaptıkları ve bağımsız yapılardır.
Kıl kökünün en önemli kısmını dermadan gelişen dermal papilla oluşturur.
Dermal papilla hücrelerin etkisi ile epidermal kökenli hücreler hızla
değişerek ve keratinize olarak saç telinin yaparlar.
Tek bir saç teli 0.02 mm-0.04 mm. kalınlıktadır. 20-50 saç teli ancak
yan yana geldiklerinde 1 mm'.'ik bir kalınlığa ulaşırlar. Saç telleri
çok dayanıklıdırlar. Yaklaşık 60 kg'lık bir yükü taşıyabilir ve
boylarının % 70'ine kadar gerilmeye dayanabilirler.
Saç telleri, cilt altındaki köklerinden günde 0.35 mm. uzarlar. Bu da
ortalama ayda 1 cm'dir. Uzama hızı, kişiye, yaşa, kişinin diyetine ve
strese bağlıdır. Bir saç teli, bel hizasına kadar 6 yılda uzar.
Sağlıklı bir saç teli 2-6 sene yaşar. 3 aylık son bir dinlenme
döneminden sonra saç teli dökülür. Yeni bir saç teli uzamaya başlar.
Saçın ömrü de uzama hızında olduğu gibi kişiye, yaşa, beslenmeye
bağlıdır.
Eğer saç ömrü 2 yıl ise; o kişilerin saç boyları hiçbir zaman bel
hizasına kadar gelemez.
Saçlara rengini melanin ismi verilen bir pigment verir. Melanafor isimli
bir yapı, saç teline ne kadar melanin yollarsa saçın rengini belirler.
Çok miktarda melaninin yollanması siyah-kahverengi saçlara neden olurken
az miktarda melanin sarı saçlara neden olur. Bazı bilim adamları UV
ışınların da saç renginin belirlenmesinde önemli olduğunu
söylemektedirler.
Saçlar, kimyasal yapılarındaki hidrojen bağları nedeni ile elastik bir
yapıdadır. Bu bağlar, elektromagnetik bağlardır. Sulu ortamlarda
kırılırlar . Saça elastikliğini veren bu bağların kırıldığı durum,
saçların en zayıf olduğu durumdur. Ortamın pH'sı ve ortamdaki
elektrolitlerde ( potasyum, magnezyum ve sodyum) bağların kuvvetini
etkiler. Özellikle asitli solüsyonlar hidrojen bağlarını kuvvetlendirir.
Saçların çalkalama suyuna sirke konmasının verdiği sağlamlık eskiden
beri bilinmektedir. Şampuan ve saç conditionerlerinin seçimi bu
nedenlerle çok önemlidir. Hava kirliliği, stres ve diğer faktörler
etkisi ile zarar gören ve zayıflayan saçların bakımı için kullanılacak
kozmetik seçimi son derece önemlidir. pH 3.0 den az ise saçlar zarar
görürken 3-3.5 arsında optimum etki göstermektedir.
MAKYAJDA PÜF NOKTALARI
/images/line.gif)
FONDÖTEN
Mutlaka temizlenmiş, nemlendirilmiş cilde tatbik edilmelidir.
Nemli pamuk veya ufak nemli bir süngerle sürülmeli. Sünger her
kullanıştan sonra sabun ile yıkanmalı ve kurutulmalı.
Aydınlık bir yerde yapılmalı; Gündüz makyajı; gün ışığında, gece
makyajı; iyi aydınlatılmış bir yerde.
Saç dipleri ile yüzün birleştiği yerde renk farklılığı olmamalı.
Fondöten bu bölgelerde küçük dokunuşlarla iyice yayılmalı.
Seçilen fondöten yüz ile aynı renk olmalıdır.
İnce bir tabaka halinde sürülmeli, sonuç doğal görünümlü
olmalıdır.
PUDRA
Fondöten üzerine sürülecekse şeffaf olanları tercih edilmelidir.
Tek başına kullanılacaksa ten renginize uygun (mutlaka yüzünüzün
bir yerinde denediğiniz) olmalıdır.
Büyük pudra fırçası ile ince bir tabaka halinde sürülmelidir.
Fırçayı, yüzünüzdeki ince tüylerin çıkış yönünde
kullanmalısınız.
GÖZ
Toz farlar, kullanmı ve dayanıklılık açısından daha çok tavsiye
edilir.
Sık sık temizlenen süngerli çubuk veya yumuşak fırçalarla
sürülmelidir.
Açık renk farınızı gözkapağına sürdükten sonra, gölge
yapacağınız renkte far ile gözkapağının bitiminden kaşa paralel
çukurluğa hafifçe sürün.
Gözlerinizin renginde far sürmek her zaman çok iyi netice
vermez. Örneğin mavi gözlere, mavi far yerine açık - koyu gri,
pembe kombinasyonları çok uygun olur. Siz kendi renginizi
deneyerek bulmalısınız.
Gözlerinizi daha büyük göstermek isterseniz kirpik diplerine
siyah veya kahverengi göz kalemi ile ince bir hat çekmeli, göz
ucundan da biraz taşırmalısınız. Alt kipriklerin diplerine de
ince bir hat çekmeli, ancak bir pamuklu çubukla hattın
keskinliğini dağıtmalısınız.
Gözleriniz birbirine yakın ise gözün şakak tarafındaki ucunu
daha koyu renk bir far ile belirgenleştirmelisiniz.
Gözleriniz birbirinden çok ayrık ise gözpınarının üstünü kaşa
kadar koyuca ton bir far ile gölgelemelisiniz.
RİMEL
(MASKARA)
Siyah veya koyu kahverengi rimel sürerek gözlerinizi daha büyük
ve anlamlı gösterebilirsiniz.
Rimel sürerken başı hafifçe kaldırıp aynaya bu şekilde, bakarken
boyamak göz çevresine bulaştırmamak açısından iyi bir tekniktir.
KAŞLAR
Kaşlarınızı yüzünüze en uygun şekilde şekillendirmek için
elinize uzun bir çubuk veya kalem vs. alıp ayna karşısına geçin;
Çubuğu burun deliğinin yanından ve göz pınarından geçecek
şekilde dik tutun. Kaşınız çubuğun gösterdiği noktadan
başlamalıdır.
Çubuğu burun deliğinin yanından kaldırmadan (gözeleriniz karşıya
bakarken) gözbebeğinin üzerinden çapraz olarak uzatın. Çubuğun
gösterdiği nokta kaşınızın ideal kavis noktasıdır.
Çubuğu burun deliğinin yanından kaldırmadan gözün kuyruğundan
geçecek şekilde uzatın. Çubuğun gösterdiği nokta kaşın ideal
bitiş noktasıdır.
Kaşınızı alırken, tüylerin çıkış yönüne doğru çekmeye dikkat
etmelisiniz.
Makyaj ensasında ufak bir kaş fırçası ile kaşlarınızı fırçalayıp
şekillendirmeyi ihmal etmeyin.
Eğer kaşınızda düzeltme yapacaksanız; koyu kahverengi veya füme
renkli bir kaş kalemi ile önce ince ince küçük çizgiler halinde
boyayıp, sonra fırça ile dağıtın.
ALLIK
Yüze daha sağlıklı bir görünüm kazandırabilmek için allık
sürmelisiniz.
Allık fırçası yumuşak ve uzun tüylü olmalı, sık sık
yıkanmalıdır.
Allığın rengi ten rengine uygun olarak pembemsi veya toprak
tonlarında olmalıdır.
Allık asla bir leke gibi durmamalı, çok hafif kullanılmalı,
fırça bastırılmadan hafifçe değdirilerek sürülmelidir.
Gece makyajında kullanılan allık biraz daha koyu olabilir. Ancak
çok iyi dağıtılmalıdır.
Allık ile yüzümüzde beğenmediğimiz bazı yerleri farklı
gösterebiliriz.
Örneğin;
Yuvarlak bir yüzü daha ince göstermek için allığı, elmacık
kemiklerinin altından şakaklara doğru ve şakaklara sürmelidir.
Köşeli bir yüzde; elmacık kemiklerinin üzerine ve çenenin alt -
yan sınırına allık sürülürse yüzde daha yumuşak bir ifade
sağlanabilir.
Yazın yüzünüz güneşten bronzlaştığında her zaman kullanığınızdan
daha koyu bir allıkla yüzünüze ışıltı katmalısınız.
DUDAK
Dudaklara dudak renginin bir ton koyusu ile çerçeve yapılıp içi
yalnızca parlatıcı şeffaf bir ruj ile boyanarak
kullanabilirsiniz veya yüzünüze fondöten sürerken biraz da
dudaklara sürerek renk farkını azaltır, makyaja hazırlarsanız.
Kullanacağınız rujun bir ton koyusu ile çerçeve yapıp içini ruj
ile doldurarak daha kalıcı bir makyaj elde edersiniz.
Dudak makyajında şekil çok önemlidir.
Dudaklar ince ise; fondötenlenen dudakların bitimine kemik rengi
bir kalemle ince bir çerçeve çizilir ve parmak uçlarıyla iyice
dağıtarak hattın keskinliği azaltılır. Daha sonra dudak kalemi
ile çerçeve çizilir ve içi uygun renk ruj ile boyanır.
Açık renk rujlar dudağı daha dolgun gösterir.
Kalın dudaklar, koyu renkli rujla daha ince gösterilebilir.
Şimdi gözlerimizi ortaya çıkartacak, daha manalı gösterecek
birşeyler yapalım...
Süngerli far fırçanıza biraz toz far alın. Fazlasını hafifçe
üfleyerek atın ve gözkapaklarınıza nazikçe tatbik edin. (Farın
rengi çok parlak, çok belirgin olmamalı ve yüzünüzün bütümünde
çok aykırı durmamalı) Daha sonra farınızın birkaç ton daha
koyusu ile gözün şakağa yakın ucundan başlayarak bir bölge
yapın. Bunun için, fırçanızı göz ve kaş arasındaki çukur olan
bölgede hafifçe sürtün.
Ucu inceltilmiş yumuşak bir göz kalemi ile gözkapağının üstüne,
kirpiklerin hemen dibine ince bir hat çekin. Gözün ucunda bu
hattı hafifçe dışarı, şakağa doğru uzatın. Alt kirpik diplerine
de ince bir hat çekin ve pamuklu çubukla hafifçe dağıtın. Daha
sonra kirpiklerinizi bol bol rimelleyin.
Yüzünüze sağlıklı, ışıklı bir görünüm vermek için allık
kullanmalıyız. Büyük, yumuşak bir allık fırçasına biraz ton
allık alıp fazlasını üfleyerek atın. Fırçayı yüzünüze
bastırmadan, son derece hafif değdirerek şakaklara doğru
sürünüz. Amaç yüzünüzde kızılımsı lekeler yaratmak değildir,
allığın çok ama çok az kullanılması, iyice dağıtılması ve
hafifçe renklendirmesi çok önemlidir.
Dudaklarınıza renksiz veya renkli bir ruj sürerek makyajınızı
tamamlamalısınız. Bunun için de önce bir dudak kalemi ile hem
dudak kusurlarını düzeltmek, hem de dudağın çevresini belirterek
rujun daha düzgün sürülmesini sağlamalısınız.
YAZ
MAKYAJI
Yaz mevsimlerin en sıcağı.. en
verimlisi.. en bereketlisi..Güneş ve açık gökyüzü. Katmer katmer
güller. Gün
ışığı içmiş şeftaliler, erikler, kayısılar, dutlar..
Ekin tarlaları.. Hayat fışkırıyor her yandan.İşte yaz kadını
da en olgun, en görkemli, en albenili güzelliği bu mevsimde
yaşar,
yaşatır. Sağlıklı, taze, güneşle kucaklaşmış görüntüsü ile kadın
tüm renkleri içerir.
İşte size Yaz Kadın'ının makyajI;
Güneşte daha fazla zaman harcayacağınız için
makyaj ve cilt bakımınızı buna göre uyarlayın. Ayrıca
mutlaka güneş koruma kremleri kullanın. Her zaman olduğu
gibi, güzel bir makyajın ilk adımı temiz ve iyi nemlendirilmiş
bir cilttir.
İşte size makyaja başlamadan önce yapmanız gerekenler
konusunda birkaç ipucu:
Cildiniz yağlıysa, yaz aylarında (yüksek nem oranı nedeniyle)
daha da yağlanacağından jel temizleyiciler kullanın.
Cildiniz normal ise, rutin olarak kullanılan temizleme ürünleri
yeterlidir. Güneş koruması içeren bir nemlendirici kullanın.
Nemini yitirmiş veya kuru cildiniz varsa, cildinizi iyice
temizleyin ve cilt tipinize uygun ürünlerle iyice nemlendirin.
Göz çevresindeki hassas bölgeyi yeterince nemli tutmak için göz
kreminizi gece ve gündüz kullanın.
Yaz ayları boyunca, hafif bir makyaj uygulaması taze
görünümünüzü
korumanıza yardımcı olacaktır. Başlamadan önce, kapatıcınızın
pürüzsüz olarak uygulanabilmesini temin etmek için göz
altlarınıza göz kremini parmaklarınızın ucuyla uygulayın.
Kapatıcı ile devam edin ve kapatıcı fırçasıyla aşağıdaki
tonlardan birini kullanarak kaş çizginize kadar ulaşın. Gözlerin
iç köşelerini sakın unutmayın, bu bölgeler gölgelerin en
derin olduğu bölgelerdir.<br>
<br>
Kapatıcınıza uyumlu bir pudra ve fırçasıyla kapatıcınızı
sürün.<br>
<br>
Daha sonra cilt tipinize ve ihtiyaçlarına uygun formülde, cilt
renginize uyumlu olan fondöteninizi sürün. Yağlı ciltleri
güneşten
korumak için olduğu gibi aşırı derecede kuru olan ciltler için
de özel fondötenler kullanılabilir. Pudrayla fondöteninizin
de iyice oturmasını sağlayın. Pudrayı süngerle uygulayın
ve ardından fazlalıkları fırçayla yok edin.
Kaşlarınızı uygun tonda göz farıyla doldurarak başlayın.
Bu işlemden sonra kaşlarınızı kaş şekillendiricisiyle düzeltin.
Daha sonra göz bölgesine kaş çizgisinden kirpik dibine kadar
kemik rengi gölge uygulayın.
Göz kapağına far fırçasıyla far uygulayarak devam edin .
Alt kirpik çizginizi belirginleştirmek için eyeliner fırçasıyla
koyu far sürün.
Bundan sonra granit veya siyah renk eyeliner ile üst göz kapağınızın
hattını ince eyeliner fırçasıyla belirginleştirin.<br>
Ve son adım: kirpiklerinize iki kat rimel sürün.<br>
Her birimiz sağlıklı ve yanık bir yaz tenine sahip
olmayı istesek de, güneş tehlikeli bir oyun! Cildin sağlığını
korumak her şeyin üstünde tutulan bir öncelik olmalı.
Kullandığınız kozmetik ürünlerinin koruma faktörlü (SPF)
olmasına özen gösterin.
Tehlikesiz bir şekilde bronz ve güzel bir cilt görünümü için,
güneşin yüzünüze doğal olarak geldiği bölgelere (yanaklar,
alın, burun ve çene) doğru tonda bronzlaşma pudrasını fırçasıyla
sürün.
Sonra gülümseyerek elmacık kemiklerinizden başlayarak yukarı
saç diplerinize doğru allık fırçasıyla yumuşak tonda pembe
allık uygulayın.
Eğer doğal halinizde bronz görünen bir tene sahipseniz
bronzlaşma pudrası ve allık işlemini tamamen atlayın.<br>
Dudaklarınızı boyarken sadece görüntünüze değil,
aynı zamanda dudaklarınızın ihtiyaçlarına da kulak verin.
Kullanacağınız dudak boyasının rengi olduğu kadar dudaklarınızın
beslemesini, nemlenmesini ve korunmasını da sağlayacak ürünler
seçin.
Bunun için SPF bazlı, yani koruma faktörü içeren rujlar seçmeniz
daha sağlıklı olur.
Yaz makyajınızı tamamlamak için dudaklarınızı ve sizi
doğal
gösterecek olan bir ruj kullanın. Bu ton size parlak ve sağlıklı
bir görünüm kazandıracaktır. Dudaklarınızın daha belirgin
olmasını isterseniz tonlarını da kullanabilirsiniz.<br>
Kusursuz yaz için son işlem, parlatıcı olarak lipgloss ve
kakao renkli dudak kalemiyle dudaklarınıza yapacağınız son
dokunuş olacaktır.
GÖZ MAKYAJI
/images/line.gif)
Gözler yüzün en dikkat çekici bölgelerinden biridir. Teninize ve
saçınıza uygun bir göz makyajı ile çok etkileyici
görünebilirsiniz.
Eğer açık tenli ve sarışınsanız, şanslısınız çünkü hemen her
renk far kullanabilirsiniz. Karamel, kahve, gri ve krem rengi
özellikle yakışacaktır. Önce açık bir rengi (yumuşak bir gri,
kemik ya da kehverengimsi bir pembe) kirpiklerin dibinden göz
kapağının bitimine kadar sürün. Göz kapağının üstüne ise
kahverengi, bronz gibi daha koyu renkler kullanın. En koyu tonu
da derinlik katması için göz kapağının bitiş çizgisine sürün.
Esmerler rahatlıkla koyu tonlar kullanabilirler. Koyu renk farı
kirpiklerin dibine kadar, yanlara dogru hafif uzatarak sürün.
Kızıllar ise karamel, gri, lila veya siyah gibi renkleri
kullanabilirler. Bu renklerle sarışınlarinkine benzer makyaj
yapabilirsiniz. Ancak göz ile burun arasındaki bölgeye fazla
koyu renkler sürmekten kaçının.
Eyeliner ya da göz kalemini hem üste hem alta ya da sadece üste
sürebilirsiniz ama mutlaka sürdükten sonra yumuşatmalısınız.
Bunu ıslak pamukla, pamuklu çubukla ya da bazı göz kalemlerinin
arkalarında bulunan silgilerle yapabilirsiniz. Açık renkli
farlar kullandıysanız ya da günlük hafif bir makyaj
istiyorsanız, göz kalemini mümkün olduğunca ince sürün, ayrıca
kahverengi göz kalemi kullanmak daha doğal görünmenizi
sağlayabilir. Gözün altına da kalem çekmek yerine, kirpiklerin
dibine azıcık koyu renk bir far sürmeyi deneyebilirsiniz.
Rimel sürerken de bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Kurumuş bir
rimel (3 aydan sonra kurumaya başlar) istenilen etkiyi
göstermez. Rimel sürmeden önce kirpikleriniz tarakla ya da
kirpik kıvırıcısıyla düzelterek, karışmalarını ya da
birbirlerine yapışmalarını engelleyebilirsiniz. Biraz ışıltılı
ve farklı bir görünüm için siyah veya kahverengi sürdüğünüz
rimelin üstüne sadece uçlarına mor ya da lacivert sürmeyi
deneyebilirsiniz. Kirpiklerinizin daha uzun ve gür görünmelerini
istiyorsanız, rimelden önce biraz pudra sürüp, kuruduktan sonra
da ikinci katı sürmek istediğiniz etkiyi yaratacaktır.
DUDAK BAKIMI
/images/line.gif)
Dudaklarınızın güzel görünmesini istiyorsanız herşeyden önce
kurumuş ve çatlamış olmamalarını sağlamalısınız. Bunun için
yanınızda taşıyacağınız bir çatlak kremini (lipstick)
gerektiğinde sürmeniz yeterli olacaktır.
Makyaja başladığınızda dudaklarınız çatlak olmamalı çünkü bunu
bir anda gideremezsiniz. Ayrıca özellikle kışın, ruj seçiminizi
dudak koruyuculu olanlardan yapmalısınız. Bazı pudralı rujlar
güzel görünmelerine rağmen dudaklarınızı kurutabilir.
Ruj sürmeye başlamadan önce ne kadar hafif makyaj yapıyor olsanız da dudak
kalemi kullanmalısınız. Doğru sürülen bir dudak kalemi makyajın
naturelliğinden hiç birşey eksiltmez. Önemli olan rengini doğru
seçmek, süreceğiniz rujdan biraz daha koyu bir dudak kalemi
kullanmalısınız. Dudaklarınız inceyse kalemi dudağın biraz
dışından çekebilirsiniz ancak bunu abartmayın. Kalemin ucunun
biraz küt olması daha yumuşak bir etki yaratacaktır. Keskin ve
koyu renkte çekilmesi dudaklarızın doğallığını bozacaktır,
günlük makyajda bundan kaçının. Dudak kaleminizi rujun üstünden
de sürebilirsiniz, bu iki rengin daha iyi kaynaşmasını ve
çizginin yumuşamasını sağlar.
Makyaj uzmanları genelde rujun fırça ile sürülmesini tavsiye
eder ama bunu özellikle günlük makyajınızda yapmasanız da olur.
Ruju sürerken dudak kalemininde hafifçe üstünden geçmelisiniz,
sürdükten sonra dudaklarınızı birbirine yapıştırıp biraz hareket
ettirirseniz de olur. Rujun fazlasını da bir parça kağıt
mendille alırsanız daha pürüzsüz görünürler. Sürdüğünüz rujun
kalıcı olmasını istiyorsanız pek kolay çıkmayan ever-lasting
rujlardan kullanabilir ya da dudaklarınızın kuruma problemi
yoksa rujdan önce biraz pudra sürebilirsiniz.
Rujun rengine gelince, modadan önce kendinize, yaptığınız
makyaja ve gideceğiniz yere uygun olmasına dikkat edin. Mesela
kahverengi tonlarında far kullanmışsanız kırmızı ya da pembe
değil yine kahverengi tonlarında bir ruj kullanın. Gündüz, fazla
iddialı renklerden kaçının, dudak renginizden biraz daha koyu ya
da biraz daha açık, "ruj sürdüm" diye bağırmayan doğal renkleri
tercih edin.
|
|
|